Sana anlatmak istediklerimi kendi kendime anlatırken ağladım ben.
çünkü insanlara gerçek yüzümü hiç göstermedim o çocuksu yanımı en ufacık şeyde mutlu olup en ufacık şeyde kahrolduğumu hiçbirini göstermedi. hep aklı başında olgun insan gibi davrandım ama onların dediği her söz aslında içimdeki çocuğun canını acıttı
Yorgana sarılıp ağlarken sesim çıkmasın diye de yorganı ağzıma teptiğim geceleri kim unutturacak?
“Mükemmeliyete değil kusurların güzelliğine inanan biriyim. Dağınık saçlara, asimetrik yüzlere, özensiz kıyafetlere, morluklara, kesiklere, çiziklere ve parça bütün ilişkisi olmayan her şeye. İnsanı özel kılan, diğerlerinden ayıran ve şahsa münhasır olan her kusura aşığım.”
Yolunu şaşırmış biri gibiyim sanki. Nereye gideceğimi, ne yapacağımı, ne zaman varacağımı bilmiyorum. Hayatta böyle değil mi zaten? Şaşırtıyor bazen seni. Hiç beklenmedik yerden en güzel haberi bile alan insanlar varken en kötü düşüncelerden en kötü haberleri alan insanlar olduk biz. Nereden gelir bu bahtsızlık bilmem. Belki de doğru yolda değildik. Belki de gitmemek gereken bir yoldan, gitmemek gereken bi kişinin peşinden, kötü alışkanlıkların peşinden gidiyoruz etrafa dikkat etmeden. Ne bu kadar bağlıyor bizi onlara bilmiyorum. Mantıklı iki sebep var sanırım. Ya gerçek sevgiyle, aşkla bağlı kalmak ya da çıkar için bu yoldan gitmek. Başka da bir açıklama gelmiyor aklıma. Fakat tahmin edebiliyorum. Ona kör kütük bağlı olduğumu hissedebiliyorum. Hiç bir zaman çıkar ilişkisi olmadığı için ona hislerim var biliyorum. “Nereden bileceksin ki?” Değil mi? Bunu duyar gibiyim. Nereden mi biliyorum, ben kabus görsem korkuyla kalktığımda ona sarılmayı bekliyorum. Başka birine değil sadece onu hayal edebiliyorum o an yanımda. Ve tabiki hiç bir zaman gerçek olmuyor bu hayaller, bu tabi farklı bir boyutu ilişkinin. Şimdi de “Bu ufacık şey nasıl bağladın kendini ona, ne alakası var” der gibisin? İnsan sevdiği zaman ne yaptığını mı biliyor? Mutluluğu, sevgisi, hüznü, özlemi, her hissi birbirine karışıyor. En ufak şeyden umut alıyor seven bir insan. Gelecek olsa da, gelmeyecek olsa da. Kısaca, vazgeçebiliceksen o yoldan dön, olmuyorsa zamana bırak. Ya kendiliğinden geçer ya da büyük bir iz bırakır fakat geçer. Asla ilişkinde veya herhangi bir durumda, çıkar arama. Zaten dönüp dolaşıp acısı seni vuruyor, kendine bu acıyı layık görme.
“Ne zaman unutur gibi olsam olmuyor. Unutmak istediğim şeyin tam ortasındayım.”
Öylece fotoğrafına bakıyorsun, tek bir mimik yok ama milyonlarca duygu seni en içten etkiliyor güzel detay.
Kalbimi kıranlardan özür beklemem,zaten hep bi'bahaneleri olur.
in average
are photos
are videos
are texts
are gifs
are audio